BAHÇE TOPRAĞI; İÇERİSİNDE ÇÜRÜMÜŞ ORGANİK VE MİNERAL MADDELERLE, SU VE HAVA BULUNDURAN, ANA KAYANIN FİZİKSEL VE KİMYASAL ÇÖZÜLMESİYLE OLUŞAN YERYÜZÜNÜ SARAN, CANLILARA YAŞAMA ORTAMI SAĞLAYAN ÖRTÜ TABAKASIDIR. TOPRAK OLUŞUMU İÇİN ANAKAYA’NIN FİZİKSEL ( MEKANİK ). KİMYASAL VE BİYOLOJİK OLARAK ÇÖZÜLMÜŞ OLMASI GEREKİR.
TOPRAK HAZIRLAMADA KULLANILACAK MALZEMELER
DOĞAL ORGANİK MADDELER ÇEŞİTLİ AĞAÇ KABUKLARI, LİF VEYA TALAŞLARI, YAPRAK ÇÜRÜNTÜLERİ, TORF, ŞEHİR VEYA ENDÜSTRİ ATIKLARI (SAMAN, ŞARAPHANE VE MANTAR KOMPOST ATIKLARI) VE HAYVAN GÜBRESİ DOĞAL İNORGANİK MADDELER: KUM, ÇAKIL, GRANİT PARÇALARI, PONZA, PERLİT, VERMİKULİT, VOLKANİK TÜF ( SİYAH,BEYAZ, KAHVERENGİ VB.), KÖPÜK, KAYA YÜNÜ VE VOLKANİK TAŞLAR.
İDEAL TOPRAK
AVUCUNUZA ALDIĞINIZDA YUMUŞAKTIR AVUCUN İÇERİSİNDE KOLAYCA DAĞILIR. SU KOLAY SÜZÜLÜR BAHAR AYLARINDA ÇABUK ISINIR. TOPRAK YÜZEYİ KABUK BAĞLAMAZ. ŞİDDETLİ YAĞMURLARDA TOPRAK SUYU TUTAR VE ÇOK AZ MİKTARDA SUYU DIŞARIYA BIRAKIR. NEMLİLİĞİNİ SÜREKLİ KORUR. ÇOK AZ KESEKLİDİR VE KESEKLER ÇOK SERT DEĞİLDİR. EROZYONA VE BESİN KAYBINA KARŞI DİRENÇLİDİR MİKRO ORGANİZMALAR YÜKSEK POPÜLASYONDADIR. TOPRAĞIN KOKUSU HİSSEDİLİR. SAĞLIKLI VE KALİTELİ ÜRÜN VERİR.
TOPRAK YAPISI
İDEAL BİR TOPRAĞI TANIMLARKEN ÖNCELİKLİ OLARAK TOPRAĞIN FİZİKSEL YAPISININ ÇOK OLUŞUR VE VERİMLİ BİR TOPRAKTA BUNLARIN ORANI %45’DİR. GERİYE KALAN BÖLÜMÜN %25’İ SU, %25’İ HAVA VE %2-7 ARASI İSE ORGANİK MADDELERDEN OLUŞMAKTADIR. TOPRAKTAKİ MİNERALLERİN BİRBİRİNE OLAN ORANI TOPRAK TEKSTÜRÜNÜ (BÜNYE) OLUŞTURMAKTADIR. TAŞLI, ÇAKILLI, İRİ VE İNCE TANELİ, MOLOZ KIRINTILI VE MASİF OLARAK TANIMLANIR. TOPRAĞIN NEM VE SU GEÇİRGENLİĞİ, ISI TRANSFERİ, SOLUNUM KABİLİYETİ VE KÜTLE YOĞUNLUĞU ÖZELLİKLERİYLE YAKINDAN İLGİLİDİR.
KOMPOST
BU TİP TOPRAKLAR; BİTKİ PARÇALARI VE ORGANİK MADDE ATIKLARININ ÇÜRÜTÜLMESİNDEN ELDE EDİLEN TOPRAKTIR. BU TOPRAKLARIN KULLANILMASI İÇİN EN AZ 1 – 2 YIL ARASINDA DİNLENME SÜRESİNE İHTİYACI VARDIR. DİNLENME SÜRESİ SONUCUNDA ELDE EDİLMİŞ OLAN TOPRAK DAHA VERİMLİ VE BESİN MADDESİ DEĞERİ BAKIMINDAN DAHA YOĞUN OLUR.
FUNDA TOPRAĞI
ÇOK KUMLU, AZ KUMLU VE YAPRAK ÇÜRÜNTÜSÜ İLE KARIŞIK TOPRAKLAR OLMAZ ÜZERE ÜÇ ÇEŞİTE AYRILIR. İÇLERİNDE EN İYİSİ; BEYAZ KUMU BULUNAN, DERE VEYA VADİ GİBİ YERLERDEN SEL YA DA YAĞMURLARIN ETKİSİ İLE BİRİKTİRİLİP ELDE EDİLMİŞ OLANIDIR. BESİN MADDESİ DEĞERİ BAKIMINDAN ZAYIFTIR. GEÇİRGEN VE HAFİF BİR TOPRAK TÜRÜDÜR.
BAHÇE TOPRAĞI
BAHÇELERDE TARIM YAPILIRKEN KULLANILAN TOPRAKLARDIR. BU TİP TOPRAKLAR KULLANILIRKEN; YANMIŞ ÇİFTLİK GÜBRESİ İLE TOPRAĞIN KARIŞTIRILARAK KULLANILMASI İSTENİR. HUMUS VE BESİN DEĞERİ BAKIMINDAN ZENGİN, SU TUTMA KAPASİTESİNDE ORTA DERECEYE SAHİP OLAN TOPRAKLARDIR.
BİTKİSEL HARÇ HAZIRLAMA VE KARIŞIMLAR
BİTKİ İÇİN İYİ BİR YETİŞTİRME ORTAMI HAZIRLANMASI SON DERECE ÖNEMLİDİR. BİTKİ BU ORTAMDAN İHTİYACI OLAN SUYU VE BESİN MADDELERİNİ KOLAYLIKLA VE OPTİMUM DÜZEYDE ALABİLMELİDİR. ORTAMIN FİZİKSEL VE KİMYASAL YAPISI KÖKLENMEYE BÜYÜK ÖLÇÜDE ETKİ YAPAR.
İYİ VE KALİTELİ BİR YETİŞTİRME ORTAMI BİTKİ KALİTESİNİ YÜKSELTİR. HARÇ HAZIRLANIRKEN, KARIŞIMI OLUŞTURACAK TOPRAK, TORF, MİL, GÜBRE GİBİ MATERYALLER GENELLİKLE BELİRLİ ORANLARDA TABAKALAR HALİNDE ÜST ÜSTE YIĞILARAK KARIŞTIRILIR VE ELENİR. HAZIRLANAN TOPRAK HARCININ ANALİZİ YAPILARAK MALZEMENİN FİZİKSEL VE KİMYASAL YAPISININ BİLİNMESİ VE YETİŞTİRİLECEK OLAN TÜRÜN İSTEKLERİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULARAK UYGULAMALARIN YAPILMASI GEREKİR.
TARAFIMIZDAN HAZIRLANAN 2’Lİ, 3’LÜ, 4’LÜ, 5’Lİ VE 6’LI KARIŞIMLAR UYGULANACAK YERE, YETİŞTİRME PLANLANAN TÜRE GÖRE ÖZEL KARIŞIMLAR SUNULMAKTADIR..
2’Lİ KARIŞIM : %70 TOPRAK + %30 DAĞ KUMU(MİL)
3’LÜ KARIŞIM: %50 NEBATİ TOPRAK + %30 DAĞ KUMU + %20 GÜBRE
4’LÜ KARIŞIM: %40 NEBATİ TOPRAK + %40 DAĞ KUMU + %10 GÜBRE + %10 TORF
5’Lİ KARIŞIM : %40 NEBATİ TOPRAK + %20 DAĞ KUMU + %15 GÜBRE + %15 TORF %10 POMZA
6’LI KARIŞIM : %30 NEBATİ TOPRAK+ %20 DAĞ KUMU + %15 GÜBRE + %15 TORF %10 POM
ZA + %10 LEONARDİT İYİ TANINMASI GEREKİR. TOPRAK; ÇAKIL, KUM,SİLT (MİL) VE KİL GİBİ ORGANİK MADDELERDEN
- %50 katı kısmı: Organik maddeler (%5), İnorganik maddeler (%45)
- %50 Boşluklar : Hava (%25) ve su (%25)
- A: Toprağın işlendiği kısım, yani tarım yapıldığı yerdir. Bu bölümü karaların üstünü örten ince bir deri tabakasına benzetebiliriz. A katmanı aynı zamanda toprağın en verimli kısmıdır. Bütün canlıları ve değişimle ortaya çıkan maddeleri kapsar. A katmanındaki tuz, kireç, kil gibi sularda çözünen maddeler, yağmur sularıyla toprağın alt kısımlarına taşınır. Bu nedenle A katmanının altındaki B katmanı, birikme bölümü, yani tarımın yapılmadığı yerdir.
- B katmanında humus, bitki kökü ve canlı yoktur. A katmanının erozyonla yitirildiği yerlerde B katmanı ortaya çıkar. A ve B katmanı binlerce yılda ortaya çıkan esas toprağı oluşturur.
- C katmanında henüz tam ayrışmamış ana malzeme bulunur. Bu katmanda kayaca ait iri parçalar bulunur. Ama canlı yoktur. Bu tabaka zamanla ayrışarak B katmanına karışır.
- D katmanıda toprağın en altında kayacı oluşturur .
Günümüzde kullanılan toprak sınıflandırma sistemlerinin bazıları uluslararası geçerlilik kazanırken, bazıları ise ulusal düzeyde kalmıştır. Bugün, FAO ve USDA sınıflandırma sistemleri, yeryüzünde en yaygın olarak kullanılan sınıflandırma sistemleridir. Sınırları içerisinde kendi sistemlerini kullanan ülkelerin bazıları; Fransa, Avustralya, Rusya, Kanada, Brezilya, Almanya, Norveç, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri'dir.[5]
Türkiye'de hem FAO’nun hem de USDA’nın sınıflandırma sistemleri bir arada kullanılmaktadır. Özel projeler için hazırlanan ‘planlama toprak etütleri’ ve ‘sulu arazi tasnif sınıfları’ haritaları, arazi toplulaştırma amacıyla yapılan ‘storie indeks’ haritaları, Türkiye toprak varlığı haritaları oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. TBMM’nin 2005 yılında yürürlüğe soktuğu, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ile arazilerimizin; “Mutlak, Marjinal, Özel Ürün, Dikili Tarım” arazileri şeklinde dört ana grup altında toplanması hedeflenmiştir. Bu yasada bahsedilen sınıflandırma, toprağın doğrudan fiziko-kimyasal özelliklerinin yanı sıra, mevcut kullanım şekillerini de dikkate alan bir yöntemi ele almaktadır. Bu sistemde, dikili ya da özel ürün tarımsal kullanım şekli dışında kalan ve %8’den daha fazla eğimli araziler “Marjinal Tarım Arazileri” olarak sınıflandırılmışlardır. Marjinal Tarım Arazileri, diğer gruplar içerisinde tarım dışı kullanılmasına izin verilebilen tek grubu oluşturmaktadır. Tarımsal kullanım özelliği yüksek olan I ve II. sınıf arazilerin tamamı ve bir kısım III. sınıf araziler mutlak tarım arazileri sınıfında toplanmıştır.[3]
Kırsal arazilerin sınıflandırılması için arazide doğrudan gözlemlere, laboratuarda kimyasal, fiziksel ve mikromorfolojik analizlere ve kartografik ürünlere (topografik haritalar, uydu görüntüleri vb.) gereksinim vardır. Bu gözlemler ve ürünler sayesinde; toprak özellikleri (derinlik, bünye, erozyon durumu, drenaj koşulları, tuzluluk, alkalilik, taşlılık – kayalılık yüzdesi, pH, horizon yapısı, diğer organik ve inorganik maddeler ve renk) ve arazi özellikleri (eğim, arazi kullanım kabiliyet sınıfı, arazi kullanım kabiliyet alt sınıfı, büyük toprak grubu, parsel şekli ve büyüklüğü, konum, şimdiki arazi kullanımı, sulama durumu) tespit edilir.